BÖRKLÜCE MUSTAFA VE TASVÎRÜ’L-KULÛB ÖRNEĞİ
H .Dursun GÜMÜŞOĞLU
ÖZET
Şeyh Bedreddin’in yaşamı ve yapıtları modern araştırmacıların öteden beri ilgisini çekmiş, ancak onun en yakın talebesi olan Börküce Mustafa’nın aynı ilgiye mazhar olduğunu söylemek zordur.Şeyh Bedreddin hakkında olumlu veya olumsuz pek çok şey yazılmış olmasına karşın,Börklüce Mustafa ile ilgili tarih kitaplarında yalnızca birbirinin tekrarı olan bilgiler yer almaktadır.“Tasvîrü’l-Kulûb” ve yazarı “Burhan bin Mustafa” olarak kayıtlı olan bu eserin Börklüce Mustafa’ya ait ve mutasavvıf kimliğe sahip olduğu,Şeyh Bedreddin’in öğretisi Halvetilik olarak algılanmasının daha doğru olacağı günümüzde anlaşıldığı tarzda alevi olmadığı konusu irdelenmektedir.
ÖZET
Şeyh Bedreddin’in yaşamı ve yapıtları modern araştırmacıların öteden beri ilgisini çekmiş, ancak onun en yakın talebesi olan Börküce Mustafa’nın aynı ilgiye mazhar olduğunu söylemek zordur.Şeyh Bedreddin hakkında olumlu veya olumsuz pek çok şey yazılmış olmasına karşın, Börklüce Mustafa ile ilgili tarih kitaplarında yalnızca birbirinin tekrarı olan bilgiler yer almaktadır.“Tasvîrü’l-Kulûb” ve yazarı “Burhan bin Mustafa” olarak kayıtlı olan bu eserin Börklüce Mustafa’ya ait ve mutasavvıf kimliğe sahip olduğu,Şeyh Bedreddin’in öğretisi Halvetilik olarak algılanmasının daha doğru olacağı günümüzde anlaşıldığı tarzda alevi olmadığı konusu irdelenmektedir.
GİRİŞ
Şeyh Bedreddin’in hayatı ve eserleri ile ilgili pek çok kitap okumuş olmama karşın 2005 yılındaBezmi Nusret Kaygusuz’un,“Şeyh Bedreddin Simaveni” adlı eserini okurken aşağıdaki sözler ilgimi çok çekmiş ve bu araştırmayı yapmaya başlamamıza sebep olmuştur:
“Börklüce Mustafa,Karaburun’da karar kıldı.Müşarünileyh, câhil bir adam değildi.Bazı tarihlerde ümmî olarak gösterilmesi, ez-cümle,Ahmet Mithat Efendi’nin alaylı bir tarzda ‘Mustafa Ağa’ diye onu anması, saray saltanatını memnun etmek içindir.Börklüce Mustafa’nın tasavvuftan ‘Tasvîrü’l-Kulûb’ adında Türkçe bir eseri yakın zamana kadar Aydın Kütüphanesi’nde mevcut idi.Kitabın mukaddimesindemedih ve sitayişle Şeyh Bedreddin’den bahseylediği gibi,kendisinin de Burhaneddin’in oğlu olduğunu tasrih etmektedir. Tasavvuftan bahis eser yazan bir zat ümmi olur mu? Karaburun’da Sofi kisra namile de yâdolunmakta idi.Burada ailesini gizliyor, soranlara Nuşirevan neslinden olduğunu söylüyordu. Bazılarının zannı vechile, doğutu Karaburun olsaydı, bittabi o şekilde hareket edemezdi.Çünki halk arasında soyunu sopunu bilenler olacaktı”