MISIR KAYGUSUZ ABDAL DERGÂHI’NA BAĞLANANLAR HAKKINDA BİR BELGE
H. Dursun GÜMÜŞOĞLU
Öz
Bektaşî tekkelerinin 1826 yılında kapatılması sırasında sayısız belge tahrip edilmiş, bu sebeple sosyal yaşam ve kültürel ilişkiler hakkındaki bilgilere ulaşmak oldukça zorlaşmıştır. Alevî ve Bektaşîler açısından son derece önemli bir kişi olup, bu inanca yüzyıllarca damgasını vuran Kaygusuz Abdal tarafından kurulan Kaygusuz Abdal Tekkesi, Mısır’da Enver Sedat’ın da aralarında bulunduğu ekibin askerî darbeyle Kral Faruk’u tahtından indirmesinden sonra, 1957 yılında tamamen kapatılmıştır. 1970’li yıllarda Mısır’da araştırma amacıyla bulunan Frederick de Jong tarafından tekkeye ait belgelerden bazıları Hollanda’daki Leiden Üniversitesi Kütüphanesi’ne bağışlanmıştır. Makaleye konu olan el yazması belge, adı geçen kütüphaneye bağışlananlardan bir tanesidir. İlgili belge, dünyanın önde gelen Bektaşî tekkelerinden birisi olan ve Kahire’de bulunan Kaygusuz Abdal Tekkesi’nde, dergâhın son post-nişînleri, intisap edenlerin isimleri, memleketleri, kadın ve erkek sayısı, dinî törenlerin yapıldığı yerler ve kişilerin meslekleri hakkında bilgiler içermektedir. Bu çalışmanın, Hicrî 1304 (miladî 1886) tarihinden -tekkenin kapanmasına yakın- 1950 yıllarına kadar, tekke yaşamı ile ilgili karanlıkta kalmış bazı noktaların aydınlatılmasına katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Giriş
Osmanlı Devleti topraklarındaki insanların inanç yaşamında Bektaşî tekke lerinin oldukça önemli bir yeri vardır. Fütuhat ricalinden olan Bektaşî dervişlerinin gönülleri fethetmek üzere yola çıkışlarının, imparatorluğa yeni toprakların katılmasında ve yerli halkla uyum sağlanmasındaki olumlu katkısı göz ardı edilemez. Bu
gönül erleri insanların yaralarına merhem oluyor, gittikleri coğrafyada hem dünyevî hem de uhrevî sorunlarını çözmeğe katkı sağlıyorlardı. Bu bağlamda, siyasi fetihler gerçekleşmeden önce gönül fetihleri yapılmakta, Ehl-i Beyt ve Peygamber sevgisi buralara gidenlerin örnek yaşamlarıyla insanlara benimsetilmekteydi. Bektaşî tekkeleri zaman içerisinde üç kıtada yayılmıştı. Bu tekkelerin en önemlilerinden birisi de şüphesiz ki Kahire’de bulunan Kaygusuz Abdal’ın kurduğu tekkedir. Onun bu tekkeyi kurmasından yaklaşık yüz yıl sonra Mısır’ın Osmanlı topraklarına dâhil olduğu bilinmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme döneminde, Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasına paralel olarak devletin büyümesinde olumlu katkısı olan Bektaşî tekkeleri de II. Mahmut tarafından çevresindekilerin de etkisi ile kapatılmıştır. Tekkelerin kapatılıp Yeniçerilere ve tekkelere ait belgelerin tahrip edilmesi, eserlerinin yakılması, eşyalarının satılması ve eskiye ait izlerin silinme çabalarıyla birlikte tekkelerdeki kültürel yaşamla ilgili bilgilere ulaşmak bugün oldukça zorlaşmıştır ve hala “Bir Bektaşî tekkesinde günün yirmi dört saati nasıl geçerdi?” sorusuna yeterli cevap bulunamamaktadır. Bunun sebebi şüphesiz ki önyargılı şekilde ortadan kaldırılmış olan belgeler ve silinmeye çalışılmış olan izlerdir. Devletin arşivlerinde bulunan resmi yazışmalar ise elbette önemlidir ancak bununla birlikte, Bektaşîlerin kültürel yaşamları ile ilgili sorulara ve diğer insanlarla olan ilişkilerine dair yeterli cevabı vermekten uzaktır.
Makalenin Tamamı için Ziyaret Ediniz -->