15. YÜZYIL BEKTAŞİLİĞİNDE SÂDIK ABDAL ÖRNEĞİ
ÖZET:
Bu makalede Sadık Abdal Dîvanı tanıtılmaya ve Dîvanın içeriǧi hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır. Bektaşî mitlerine-söylencelerine göre Balkanlar'ın Osmanlı tarafından fethinde önde gelen isimlerden biri, Seyyid Ali Sultan ya da diǧer adıyla Kızıldeli Sultan'dır. Seyyid Ali Sultan'ın müritlerinden biri olarak Bektaşîliǧe intisap etmiş olan Sâdık Abdâl'ın Dîvanı'nı yeni yazıya çevirdik. Adı geçen eser tek nüsha olup Rüstem Abdâl tarafından istinsâh edilmiştir. Bu eser, Bektaşîlik tarîkatı ve tarihinin aydınlatılmasıyla ilgili birçok bilgiye sahip olup, araştırmacılara yeni bakış açıları getirecektir. Dîvan-ı Sâdık, on beşinci yüzyılda Bektaşîliǧin durumu, inançlara bakış açısı, velayetnamelerde geçen yer, şahıs isimleri ve olaylar hakkında önemli bilgiler vermektedir.
GİRİŞ
a- Sâdık Abdâl’ın Yaşamı
Sâdık Abdâl 15. yüzyılda Kızıl Deli Sultan Dergâhı'nda yetişmiş Bektaşî şairlerindendir. Kızıl Deli Sultan, diğer ismiyle Seyyid Ali Sultan Dergâhı, Yunanistan'ın Dimetoka şehrine bağlı olan Ruşenler Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Şairin yaşamı ve çevresi ile ilgili bilgilerin önemli bir kısmını Dî- vanında yazdığı şiirlerden edinmekteyiz. Sâdık Abdâl Dîvanı'nın ulaştığımız bu nüshası Rüstem Abdâl tarafından hicrî 1155 - milâdî 1742 tarihinde kopya edilmiştir. Dîvanın sonuna da okuyanların daha kolay anlayabilmesi için ayrıca müstensih tarafından bir lügatçe konulduğu görülmektedir.
Sâdık Abdâl'ın ilk defa on üç yaşında tesadüfen dergâhın yakınından geçtiğini, orada sohbet eden dervişlerden, Derviş Mehmed'in sözlerinden çok etkilendiğini, yirmi iki yaşında ise Seyyid Ali Sultan'dan nasip aldığını (V. 20 a ve 20 b ). İlk defa Hakk'ın bir lutfuyla yirmi dört yaşında şiirler yazdığını Dîvanında kendisi bildirmektedir (V. 17 b).
On üç yaşıma erince henüz ben Gezerken derd-i gam ü fikr ile pür-ganz
On üç yaşıma henüz erip, Fazlası ile dert edip gezerken,
Erişdi pîrimin ol cânibinden Münevver nûr ile dervîş-i pür-va'z Pirimin tarafından,
Nurlu bir dervîş nasîhat ederek erişti.
Özü enver sözü hikmet ser-â-ser Ulûm-ı bahr ile pîrâste pür lafz
Baştan başa özü nurlu, sözü hikmetli. İlim deryâsından süslenmiş bütün sözleri.
Ki nâm-ı nîki hem Dervîş Mehmed Henüz sâlik ü refîki var idi ganz
Ki onun güzel ismi Mehmed Dervîş'ti. Ancak yanında dertli bir arkadaşı vardı.
...
MAKALE TAM METİN İÇİN ZİYARET EDİNİZ -->